![]() |
|||||||||||
Mehmet Ali Birand'ın deyişiyle her yerden silah fışkırmasa da belirli noktalarda silahların bulunduğunu biliyoruz. Bu silahları Ergenekon savcısına bağlı polisler gidiyorlar elleriyle koymuş gibi buluyorlar. Sonra da bu silahların saatlerce televizyonlarda gösterisi yapılıyor ve işin ucu götürülüp Türk ordusuna dayandırılıyor. Biz de geçenlerde bulunan bu silah ve mühimmatın ne olduğu konusunda Genelkurmay Başkanı Sayın Başbuğ'un bir açıklama yapmasını istemiştik. Başbuğ paşa geniş ve duru bir açıklama yaptı. Bu silahların Türk Ordusuyla bir ilgisi yok. Öyleyse bu silahları o dağ başlarına kimler gömdü ve niçin gömdü? Sorunun son parçasının cevabını verelim. Bu silahlar oralara Türk ordusunun darbeci olduğunu göstermek isteyenler tarafından gömüldü ve darbe davası gibi görülen Ergenekon operasyonu da işte bu amaçla devreye sokuldu. Şimdi gelelim kimler gömmüş olabilir sorusunun cevabına: - ABD istihbaratı gömmüş olabilir.. 1991'den sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Amerika'ya bağlı stratejiden az da olsa uzaklaşarak Avrasyacı seçeneği düşünmesi, Amerika'yı çok rahatsız etmiştir. Türk ordusunu Amerikancı çizgiye çekmek için TSK'ya karşı «Darbeci ordu» kampanyası açılmıştır. Bu kampanyayı haklı göstermek için Amerikan istihbaratı bu silahları belirli noktalara yerleştirmiş, sonra da Ergenekon operasyonunu yürüten savcılara dolaylı yoldan ihbarda bulunmuştur. Böylece Türkiye'de doruğa çıkan Amerikan karşıtlığına karşı da bir psikolojik duvar örülmek istenmiştir. -İsrail istihbaratı olabilir... Türkiye'de yükselen Amerika ve İsrail karşıtlığı İsrail'in güvenliğini de dolaylı yoldan tehdit etmektedir. Türkiye'nin dış politikasından İsrail çizgisinin dışına çıkmış olması da bu ülkeyi tedirgin etmektedir. İsrail Türkiye'yi yönlendirmek için iç çatışma pozisyonu yaratmak isteyebilir. Bu nedenle belirli noktalara silahlar yerleştirip ordu ile hükümeti karşı karşıya getirmeye çalışabilir. -Fethullahçı polisler yapabilir.. Türk Polis Teşkilatı'nın içinde F tipi denilen belirli bir polis gurubunun oluştuğu yönünde basında bilgiler yer almaktadır. Fethullaçı cemaatin Türkiye için büyük tehlike olduğunu genelkurmay başkanı Sayın Başbuğ açık açık dile getirmektedir. Fethullaçıların basındaki temsilcileri de Türk ordusunu hedef alan yazılar yazmakta, yayınlar yapmaktalar. Ergenekon operasyonunu da ordu ile bağlantılı göstermeye çalışan bu ekiptir. Bu yüzden TSK'yı zayıflatacak silah gömme operasyonunda parmakları olabilir. Bundan sonra Türkiye'de askeri bir darbe olamayacağını artık herkesin görmesi gerekiyor. Askeri darbeyi bahane ederek Türkiye'de sivil darbe yapılma sürecine girildiğini görmemiz şarttır. Darbenin askeri biçimine olduğu kadar sivil ve cemaatçi biçimine de karşı çıkmazsak gerçek demokrat olamayız. TERÖR BORSASI
İMKB, açık adıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası artık Türkiye'nin ekonomik durumuna ve dünya ortamına göre değil PKK'ya endeksli gibi hareket ediyor. İnanmayan lütfen olaylara ve bu borsanın grafiğine dikkat etsin. Geçen gün 10 askerimiz şehit oldu. İMKB tavan yaptı. Şimdi soruyorum: Borsada hissesi satılan şirketlerin durumunda bir düzelme mi oldu da İMKB tavan yaptı? Resmi istatistik rakamlarına göre de Türkiye'nin sanayi üretimi %50 civarında gerilemiş bulunuyor. İleriye yönelik de hiçbir olumlu işaret bulunmuyor. Öyleyse ne oluyor da bu borsa coşuyor? Geçmişe dönün ve karakollarımızın PKK tarafından basıldığı o uğursuz tarihlere bir göz atın. Göreceksiniz ki PKK'nın askerlerimizi şehit ettiği günlerde İMKB hızla yükseliyor. Şimdi soruyorum: İMKB'de oynayanlar askerimizin şehit edilmesini böyle mi kutluyorlar? Kimse bana IMF'den gelecek paradan söz etmesin. O zaten satın alınmıştır. Ben geçmişteki olayları da dikkate alarak diyorum ki bu uyduruk borsanın büyük bölümünü elinde tutan yabancılar bayram yapıyorlar. Yapsınlar bakalım... |
![]() |